SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

iMAN BAHSİ

<< 82 >>

DEVAM: 35- NAMAZI TERK EDEN KİMSE HAKKINDA KÜFÜR ADININ KULLANlLACAĞINI BEYAN BABI

 

134 - (82) حدثنا يحيى بن يحيى التميمي، وعثمان بن أبي شيبة، كلاهما عن جرير. قال يحيى: أخبرنا جرير، عن الأعمش، عن أبي سفيان قال: سمعت جابرا يقول: سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول: "إن بين الرجل وبين الشرك والكفر ترك الصلاة".

 

[:-242-:] Bize Yahya b. Yahya et-Temîmi ile Osman b. Ebî Şeybe ikisi de Cerir'den rivayet ettiler. Yahya dediki: Bize Cerir, A'meş'den o da Ebu Sufyan' dan naklen haber verdi. Demişki: Cabir’i şöyle derken işittim :

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Muhakkak kişi ile şirk ve küfür arasında namazın terki vardır" buyururken dinledim.

 

Diğer tahric: Tirmizi, 2618; Tuhfetu'l-Eşraf, 2303

 

 

(82) حدثنا أبو غسان المسمعي. حدثنا الضحاك بن مخلد، عن أبي جريج، قال: أخبرني أبو الزبير؛ أنه سمع جابر بن عبدالله يقول: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: "بين الرجل وبين الشرك والكفر ترك الصلاة".

 

[:-243-:] Bize Ebu Gassan el-Mismai rivayet etti. (Dediki): Bize Dahhak b. Mahled, İbni Cüreyc'den naklen rivayet etti. Demişki: Bana Ebu-z'Zübeyr haber verdi ki, Cabir b. Abdillahı, şöyle derken işitmiş.  RasliluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i:

 

"Kişi ile şirk ve küfür arasında namazın terk edilmesi vardır" buyururken dinledim.

 

Diğer tahric: Nesai, 463; Tuhfetu'l-Eşraf, 2817

 

240 – 243 HADİSLER İÇİN:

NEVEVİ ŞERHİ İÇİN TIKLA

 

DAVUDOĞLU

AÇIKLAMA: Müslim'in bütün esas nüshalarında küfür kelimesi şirkin üzeri­ne (vav) ile atfediîmiştir; ve ikisi de Allah'a küfretmek ma'nasmda kullanılmıştır. Fakat Ebu Avane el-Esferaînî ile Ebu Nuaym el-Isbahanî'nin rivayetlerinde aynı kelimeler birbiri üzerine, yahud ma'nasına gelen (ev) ile atfolunmuşlardır. Bu takdirde ma'naları da değişiktir. Ve şirk: Allahı i'tiraf etmekle beraber putlara ve sair mahlukaata tapanlara itlak olunur; küfür ise, ondan daha umumi bir ma'nada kullanılmış olur. Filhakika mezkur kelimelerin bu tarzda kullanıldıkları da vardır. «Kişi ile şirk arasında namazı terk etmek vardır» hadisinin manası : «Bir müslünıanı küfürden men eden şey, namaz kılmasıdır; namazı bıraktımı artık o kimse ile şirk arasında mani kalmaz; küf­re girer.» demektir.

 

Gerçekten namazı terk eden kimse onun farz olduğunu inkar ediyor­sa; bütün ulemanın icmaı ile dinden çıkar. Yalnız yeni müslüman olup da henüz namazın farz olduğunu Öğrenecek kadar bir zaman rnüslümanlar arasında bulunamayan ma'zur sayılır. Farz olduğunu i'tikad etmekle beraber tenbelliğinden kılmıyorsa mesele ulema arasında ihtilaflıdır. İmam Malik ile Şafiî ve diğer bir çok ulemaya göre kafir değil fasık olur; ve tövbekar olması istenir. Şayet tevbe etmezse hadd-i şer'isi tatbik edilir ki, bu da kılıçla öldürülmektir.

 

Selef den bir cemaata göre; namazı terk eden alelıtlak kafir olur. Bu kavil Hz. Alî (Radiyallahu anhıj'dan rivayet edilmiştir İmam Ahmed b. Hanbel 'den gelen iki rivayetten biri bu olduğu gibi Abdullah b. el-Mübarek ile İshak b. Rahuye 'nin ve diğer bazı zevatın mezhebi de budur.

 

Ebu Hanife ile Kufe'îi alimlere ve Şafiilerden Müzenî'ye göre kafir olmaz. Cezası da ölüm değil ta'zir ve namaz kılıncaya kadar hapisdir.

 

Namaz kılmayanın küfrüne hükmedenler bu hadisin zahirile ve bu meseleyi kelime-i tevhide kıyasla istidlal ederler. Öldürülmez diyenlerin delili: « «Bir müslümanın kanı ancak üç şeyden biryile helal oiur...» hadisidir. Mezkur hadisde namaz.zikredilmemiştir.

 

Cumhur-u ulema namaz kılmayanın dinden çıkmadığına [Nisa 116]: 'Şüphesiz ki Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez. Amma bundan aşağısını dilediğine afveder...» ayet-i kerimesi ve «Allah’dan başka ilah yoktur diyen cennet’e girecektir...» hadis-i şerifi ile istidlal  etmişlerdir.

 

Katli lazım geldiğine delilleri, Allahu Teala: «Eğer tevbe ederler de namazı kılarlar; zekat’ı da verirlerse onları serbest bırakın.» ayeti kerimesi ile: «İnsanlarla ta Allah'dan başka ilah yoktur diyerek namaz’ı kılıncaya, zekat’ı verinceye kadar mukaateleye me'mur oldum...» hadisidir.

 

Cumhur: «Kul ile küfrün arasında (sadece) namazı terk etmek vardır.» diyen bu hadisi muhtelif şekillerde te'vil etmiş, şöyleki :

 

1- Bundan murad: namazı terk eden kafir gibi cezalandırılmayı hak etmiştir ki, bu ceza katildir;

2- Hadis, namazı terk etmeyi helal i'tikad eden hakkındadır;

3- Namaz kılmamak kendisini küfre götürür;

4- Namaz kılmayan’ın yaptığı bu iş kafirlerin işidir; demişlerdir.

 

Namaz’dan başka zekat, oruç, hacc, abdest ve ğusül gibi farzlardan birini terk eden hakkında ihtilaf vardır. İmam Malik'e göre; bir kimse «abdest almam; oruç tutmam...» dese kendisinden tevbekar olması istenir; şayed tevbe etmez ise öldürülür. «Zekat vermem» derse elinden zorla alınır. Vermezse mukaatele edilir. Fakat: «hacc etmem.» derse buna mecbur edilmez; çünkü haccın zamanı geniştir, İbni Habib ise: Bir kimse: ben abdest almam; yıkanmam; oruç tutmam; dese yahud zekatla haccı terk etse kafir olur.» demiştir ki, selefden bir cemaatin kavli de budur. Sair ulemaya göre; ibadetin farzıyetini inkar etmedikçe küfretmiş olmaz. Zira bu babda ashab-ı kiramın icmaı vardır.